Dünya görüşüyle ekonomi arasında yakın bir ilişki olması gerektiği konusunda insanlar öteden beri hem türkler ve hiçbir zaman da bundan kuşku duymadılar.Bu ilişkiler 19.yüzyıl sürecinde tarihsel yöntemin temel sorunu haline geldi.Burada Marksizmin etkiisni de yadsımamak gerek.Buna gore dünya görüşüyle ekonomi arasında öyle bir ilişki bulunur ki ekonomi ve onun tarihsel biçimleri dünya görüşünü belirler.Ekonomi yegane gerçektir.O tarihsel süreçte içkin yasaları sayesinde kendi kendini belirleyendir diğer her şey ise insanın varlığında ekonomik şeylerin yalnızca islevidir.
Materyalist ve ekonomik tarih yaklaşımı diye bilinen kültür yorumunu bu genel biçiminin yanlış olduğundan bugun hepimiz eminiz.Kültüre hatta ekonomiye biçim verenin şimdi de dünya görüşünde etkili olduğu haliyle-tin olduğunu ve benim ekonomik diye adlandırdığım bir çağda ekonominin bütün diğer kültür alanlarının üzerinde çıktığı bir yerde bu durumun belirli bir dünya anlayışının kaynağı olarak görülebileceğini hepimiz biliyoruz.