Hayatım boyunca üç kez öldüm ve yeniden dirildim. Beni hayata bağlayan görünmez teller üç kez kırıldı. Ölümlerimin ardından her dirilişimde hayata karşı sanki biraz daha olgunlaşıyordum. İçimde kök salan ağaç yeniden dallanıyor tomurcuklarından bebek gibi filizler çıkıyor göz okşayan taze çiçekler açıyordu. Son ölümümde insanların binlerce yıldır ölüp dirilerek yaşadığını fark ettim. O zamanlar yirmi yedi yaşındaydım ve ben ölümün de gizemi olduğunu anlamıştım...
"Kadının Üç Çağı" romanı bir genç kızın aldanma kendini kandırma sorumluluk özgürlük hisleri ile tanışmasından bahs etmektedir. Bir diğer tarafdan bir asrlık zaman diliminde üç kadının (Humay Sema İlahe) hayatlarını ve bu hayatlar arasındaki bağları acılı-hüzünlü genellikle hayat ve ölüm konularını işlemekte. Romanda okurlar Batıı ve Doğu medeniyyetini temsilen Gustav Klimtin "Kadının Üç Çağı" eseri ve "Aslı ve Kerem"destanı ile yeniden karşılaşacak ve insan hayatının önceki medeniyyet örnekleri ile nasıl bağdaşdığına bir daha şahit olacaktır..