Karadağlı denilen kara yağız savaşçı bir adam önünde uzanan sonsuz derinliği olan bozkıra dalmıştı. Önünde göz alabildiğine uzanan uçsuz bucaksız bozkırda doru atını bir aceleyle mahmuzlamış doludizgin ilerliyordu önünde açılan bu sonsuz derinliği olan bozkırlarda. Doru atının üzerinde kara yağız bir genç adam bodur çalılıkların içerisinde çay kenarlarında kayalıkların arasında iç içe girmiş tepelerin yamaçlarında tepelerden tepelere at koşturuyordu. Ortalığa çöken sarı sıcağa aldırmadan yakan kavuran sızım sızım sızlatan sıcağı yok sayarak görmezden gelerek hedefine kilitlenmişti doludizgin giden atının üzerinde.