Antik diller öğretmeni Raimund Gregorius'un yaşamı yağmurlu bir günde okul yolunda karşılaştığı Portekizli bir kadından duyduğu Portekizce bir sözcük ve o sözcüğün büyüsüne kapılarak gittiği bir sahafta bulduğu kitapla tümüyle değişir. Ani bir kararla trene binerek Bern'den ayrılır Lizbon'a doğru yola çıkar. Dilini geleneklerini bilmediği kimseyi tanımadığı bu yabancı kente onu sürükleyen Salazar rejimine başkaldıran Doktor Prado'nun bu sıra dışı kitabıdır. İzini sürdüğü Doktor Amadeu Prado'nun hayat aşk yalnızlık özveri cesaret ölüm ve zorbalıkla ilgili notları Gregorius'u kendi sınırlı iç dünyasından koparıp hayata bambaşka bir pencereden bakacağı içsel bir yolculuğa çıkartır.
Lizbon'a Gece Treni hem ruhlara hem yüreklere dokunan bir roman şimdiden bir klasik.
"Neredeyse soluk almadan okunacak bir roman. Elimden bırakamadım. İnsanın ruhuna zihnine ve yüreğine hitap eden bir kitap."
Die Welt / Almanya
"Müthiş bir olay. Son on yılın en iyi kitabı. İnanılmaz berraklıkta ve güzellikte bir roman."
Bücher / Almanya
"Mercier edebiyata bir anıt armağan etmiş. Ve bunu harika bir biçimde felsefi bilgilerini dolu dolu kullanarak yapmış."
La Stampa / İtalya
"Bu kitabı okumaya başlamadan önceki kişi değilsiniz artık. Bu söz herhalde bir romana yapılacak en büyük iltifattır ve bu roman bu iltifatı hak ediyor."
Kristeligt Dagblad / Danimarka