"Ruhumun cenazesine kimse gelmediruhum kimsesizdi."
Şu ana dek hayatın kötülüklerini düşünmeyi es geçip her zaman iyiliklerine göz açan Pınar için bir gün işler değişir. İhanete uğradığı birinin tanıdığı onu intikam amacıyla akıl hastanesine kapatınca kendi iç dünyası ile savaşmaya başlar. Zihnini sorguladıkça aslında hayatın kendi görmek istediği gibi olmadığını sahteliklerden ibaret olduğunu fark eder. Akıl hastanesinde tanıştığı bazı hastalarla arkadaş olan Pınar'ın kendini toplayabilmesi için artık sadece kendisi onun yanındadır. Kendini kraliçe ilan eden bir kadın hastaları tekerlekli sandalyeye bindirip onları binbir türlü tehlikeye atan bir adam İstediği bölümü kazanamadığı için sokaklarda kalmaya başlayan bir genç sigara dumanlarını kameralara püskürten bir yaşlı...
"Ve artık dünyason merhamet kırıntısını da alıp bataklıktan farkı olmayan ıssız bir okyanusun en dibine yolladı."