Zamansız... Vardı elbette gelmesini beklediği Umudunu artık tamamen kaybetmiş olduğu günlerden biriydi...
Ansızın karşılaşıverdiler öylece kalakaldı duygularıyla baş başa...
Tökezledi bir an baktı ardına bırakamayacağı bir hayat...
Yürümeli miyim dedi yürümek istedi de...
Oysaki uzatmıştı ellerini yıllardır beklediği tutmalıydı tutabilirdi.
Git dedi olmaz dedi isteksizce...
Restini çekti gözyaşları içinde ...
Gitti... Ardından bakarak yıllarca beklediği adama son kez el salladı ağlayarak...
Dur dedi sessiz çığlıklar atarak can çekişen duyguları eşliğinde...
Günler aylar yıllar geçti sızı olarak kaldı içinde
Yaraydı kalbinde hayat bu ya çıkıp geldi bir gün yine...
Bu kez de kendisi geç kalmıştı ona
Bilmeden doladı küçük kollarını boynuna
Başka bir kadın kokusu tokatladı yüzünü acımasızca...
Gözleri aynı aşkla bakan Yüreği hala ona atan ama artık başka bedene dahil olan deli yangınına.
Kader çizmemişti yollarını ayrılık süslemişti hayatlarını.
Gitmeliyim dedi duyumsamazlıktan geldi.
Bir buse kondurdu yanağına kokusu mıhlandı hayatına...
Eğildi kulağına iri cüssesi ve yanık sesiyle Sol yanın olmak dileğiyle dedi ve ayrıldı yanından salına salına...
Koştu arkasından sessiz çığlıklarıyla...
Nereye gittiğini bilmeden vurdu kendini yollara Şimdi o yollarda arıyordu beklese de artık gelmeyecek olan sevdiğini