Batı dışı toplumların son iki asırlık tarihini bir kafa karışıklığı tarihi olarak okuyabiliriz. Bu çalkantılı zaman diliminin oluşmasına sebebiyet veren Avrupa merkezli gelişmelerin ortaya çıkışının ise daha önceki birkaç asra uzandığı hepimizin malumudur. Dünyadaki güç dengelerinin Doğu'dan/Osmanlı'dan Batı'ya doğru yer değiştirdiği bu süreç soruların ve sorunların ortaya çıktığı zaman aralığını işaret ediyor bize. Batı'nın bu en son yükselişindeki etki özellikle teknoloji ve enformasyonun imkânlarıyla insanlığın daha önce hiç tecrübe etmediği boyutlara ulaşmış bulunmakta. Karşımızda baş döndürücü bir hızla tezahür eden söz konusu yükseliş sadece gündelik hayatımızı değil aynı zamanda düşünce dünyamızı da doğrudan etkilemiş görünüyor. Nihayetinde bu kötü gidişata çare olması amacıyla ortaya konulan teorik çalışmalar sıklıkla anakronik kalabilmektedir. Belki de çözüm içinde bulunduğumuz ân'a daha fazla odaklanmakta.
Bu sene Muş Alparslan Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi olarak üçüncüsünü hazırladığımız İslam Düşüncesi Araştırmaları serimizin alt başlığını "Yaşadığımız Çağ" olarak belirledik. Günümüz Müslümanlarının meselelerine cevap niteliğinde bir eser sunmak gibi bir iddia bir tarafa mevzubahis meselelerin mahiyetini açıklama çabasında bir çalışma ortaya koymaya çalıştık.