Sıradan ve silik bir hayat süren genç piyanist Erika Ewald birlikte konser verecekleri kemancıya provalar esnasında âşık olur. Başlangıçta bu platonik bir aşk olsa da ilişkileri sohbetler ve gezintilerle ilerledikçe Erika'nın arzuları yavaş yavaş uyanır ve duygularını genç adama itiraf etmekten çekinmez ancak son adımı atmak üzereyken henüz hazır olmadığının farkına vararak ondan uzaklaşır.
Bir süre birbirlerini görmezler; günler haftalar beklemekle geçer. Masumane duyguları kemancının beklenmedik bir arzusuyla paramparça olan Erika tutkusu kimliği ve gururu arasında kalacaktır.
Stefan Zweig'ın Sigmund Freud ile dostluk yıllarında yazdığı ve başkahramanın iç hesaplaşmalarını psikolojik bir derinlikle ele aldığı bu öyküsünü Ahmet Arpad'ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.