Elbette hayattaki en büyük değerin "Dostluk" olduğunu dostluğun besininin sevgiden geçtiğini ve bu dostluğu canlı tutabilmek için vermemiz gereken mücadeleyi bizlere adeta yaşıyormuş gibi anlatıyor.
Yazar yarattığı kahramanlarla kendi iç dünyasındaki kırılgan ve nahif yapının hassaslığını anlatırken bir yandan da mücadeleci yapısının nasıl hayata meydan okuduğunu gözler önüne seriyor.
Kendi kahramanlarıyla birlikte farklı hayatlara dokunmayı da asla ihmal etmemiştir. İki yetişkin bireyin çocukluktan başlayan dostluk yolundaki birlikteliğini aynı zamanda iki farklı ülkenin 2.Dünya Savaşıyla birlikte yara almış şehirlerini tarihin akışı içerisinde özellikle değinmiştir.
İki ayrı şehrin iki insanla paralel giden serüvenini bir aşk hikâyesine dönüştürmeye çalışmış olsa da asıl noktanın hayatın her alanında mücadelenin yer alması gerektiğinin altını çiziyor...
İnsanlara kolektif şekilde hareket etmelerinin onlara kazandıracağı güzellikleri ve değerleri anlatmıştır.