Savaştan hoşlanmayan ve boşuna masraf olduğunu düşünen III. Ahmet dönemine denk gelen Lale Devri 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması'yla başlamıştır. Tarihe zevk ihtişam sefa devri olarak geçen bu dönemin en büyük sebeplerinden biri de Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın sanatsal ve kültürel faaliyetlere olan düşkünlüğüdür.
Bu dönemde ihtişamlı mimari yapılar inşa edilmiş İstanbul'un her köşesine binlerce cins lale dikilmiş eğlence ve sefa âlemleri lüks içinde yapılmaya başlanmış giyim kuşamlar daha gösterişli bir hâl almış ve matbaa Osmanlıya gelerek kültürel alanda da bir devrim yaşanmıştır. Özellikle Nedim'in yazdığı şiirler bu dönemi yansıtmakta oldukça gerçekçidir.
Padişah ve çevresi lüks içinde yaşarken halkın zor durumda olması huzursuzluğu artırmıştır. Gösteriş için yapılan köşk ve sarayların masrafını karşılamak için halktan alınan vergilerin ağırlaştırılması 1730 yılında bir ayaklanmayı da beraberinde getirir: Patrona Halil İsyanı.