Hacı ağa her zamanki gibi bastonunu yere vura vura sofayı bir uçtan bir uca gezip keskin bakışlarıyla etrafındaki her şeyi iyice gözden geçirdi. Biraz söylendikten sonra ince devetüyü abasını sedirin üzerinden alıp yalpalaya yalpalaya karanlık koridoru geçerek avluya girdi. Biraz
yürüdü ve avlunun karşısında yer alan mindere oturdu. Gırtlağını iyice temizledi ve abasının eteğini dizlerine doğru çekti. Şalvarının paçası ile kirli meshleri arasındaki tombul ve kıllı ayak bilekleri kısa bir süreliğine abasının eteği içinde gözden kayboldu.