Bir delinin kuyuya attığı taşı kırk akıllı zor çıkarırmış. Lawrence'ın öyküsü daha doğrusu sonradan yaratılmış efsanesi de ilk bakışta bu deyimi anımsatıyor. Hakkındaki iddialar yaklaşık seksen yıldır tartışılıyor pek çok bilim adamı tarihçi araştırmacı hatta Hollywood Lawrence'ı bıkıp usanmadan farklı bakış açılarından yorumluyorlar.
Peki ama İngilizlerin ulusal kahramanı haline getirilen Lawrence gerçekte kimdi? Niye kahramanlaştırılmıştı?
Bedevi aşığı bir Batılı mıydı esir aldığı Türk askerlerini gözünü kırpmadan katlettiren bir canavar mı? Türk süvari albayı Şerif Güralp niye Genelkurmay Başkanlığı'na verdiği dilekçeyle Lawrence'ı yer ve silah seçimini ona bırakarak düelloya davet edebilmek için izin istemişti? Kimilerine göre "gerilla savaşı"ının mucidi kimilerine göre Arapları birbirine düşüren basit bir İngiliz ajanı olan Lawrence'ın eşcinselliği çeşitli tavır ve tercihlerinde bir rol oynamış mıydı? Daha sonraki medya stratejilerinin ilk habercilerinden sayılabilecek Lawrence efsanesinin yaratılmasında İngiliz İmparatorluğu'nun çıkarı neydi?
Orhan Koloğlu hem İngiliz arşivlerine hem de konu üzerinde yazılmış çok sayıda esere dayandırdığı bu çalışmasında Lawrence efsanesini tüm bu soruların ışığında irdelerken anlatının fonuna da emperyalist güçlerin Ortadoğu'yu paylaşma kavgasını oturtuyor.
Bir yanıyla yüz yıllık bir öykü bu diğer bir yanıyla da insanın ruhunu acıtacak denli güncel...