Deliliğe Övgü...
Erasmus'un adeta ismiyle yarışan baş eseri.
Avrupa aklının oluşumunda onun şöhreti görmezden gelinemez. Küçük yaşta aldığı teoloji eğitimi her zaman felsefesini belirlemiş buna rağmen din adamı kisvesine hiç bürünmemiştir Erasmus. Doğum yeri Hollanda'dan İngiltere'ye gittiğinde dönemin önde gelen aydınları ile tanışıklık kurmuştur. Thomas More'un evine yaptığı ziyaretlerin meyvesi sayılır Deliliğe Övgü.
Erasmus Ortaçağın baskın atmosferinden çıkmaya çabalayan Batı dünyasında ortaya koyduğu fikirleriyle öne çıkmış ve Deliliğe Övgü o zamandan bu yana hep bilinir olmuştur.
Papalığın kurduğu hegemonyanın en etkili muhaliflerinden olmuş; bağnazlığın yerini güzel sanatların aklın ve bilimin alması gerektiğini savunmuştur...
Deliliğe Övgü yedisinden yetmişine kadar herkesin deli olduğu düşüncesine dayanır. Erasmus'a göre delilik en büyük meselelerden en önemsiz konulara kadar her zaman insanların ve toplumun hâkimidir. Delilikten bahsetmeyi kendine adeta maske edinen Erasmus aslında eserinde Kilise'ye karşı eleştirilerini ironik bir şekilde dillendirmiştir.
Bağnazlık ile mücadelenin temel başvuru kaynaklarından olan ve her devirde ilgi gören eser Barış Tanyeri'nin Latince aslından yaptığı yetkin çeviriyle okura sesleniyor