Kuskusuz tiyatro sanatı adına yayımlanmış kitapların çoğu bilimsel verilerle örüldükleri iddiasındadır. Ancak görünen o ki bu tür kitaplar bir kavram olarak bilimi ele aldıkları başlıkların çalışma yöntemi / yöntemleri arasında istemeden de olsa eritirler. Böylelikle ortaya bilimsel yol ve yöntem izleyen fakat bu yolun ve yöntemin tarihsel arka planından soyutlanmış yapıtlar ortaya çıkar.
İşte Prof. Dr. Nurhan Tekerek elinizdeki çalışmada yılların bilgeliğiyle bilimin kendiliğini merkezde tutan bir anlayışı harekete geçirmiştir. Kitabın her sayfası her satırı insan olmanın değişilmez sanatı olan tiyatronun bilim ve sanat arasında nerede durduğuna nasıl konumlandığına dair önemi tartışılmaz verilerle doludur.
Onur Akyıl