"Zamane aşkları" diye nedensiz dememişler; zamana uygun dışı parlak süslü içi bomboş oldu aşklar...
Herkes aşkın peşinde ama aslında aradığının ne olduğundan da bulduğunda onu tanıyabileceğinden de emin
değil! Öylesine şekil değiştirdi ki duygular uğruna harcanan emek de sevginin tanımı da aşkı sahiplenme
biçimi de bir başka artık...
Deniz ve Cansel; yıllardır süregelen bir beraberliğin içinde birbirlerinin canını acıtarak inciterek neşeden çok
gözyaşı vererek sadakatten uzak sürdürüyorlar hayatlarını... Sonra bir gün Güneş geliyor ve bu sarmal
ilişkiden çekip alıyor Deniz'i... Onu mutlu etmeye iyileştirmeye çalışırken kendilerine sevgi dolu bir dünya
inşa ederken fark ediyor aslında değişmeye başladığını kalbinin rahat olmadığını değerlerine savaş
açtığını...
Aşk insanı değiştirmeli mi tamamlamalı mı? Şifacı rolü ile giriyorsak bir başkasının yaşamına o ilişkiden
fayda gelir mi? İyileşmemiş biri bir başkasına mutluluk getirir mi? Yalnızlık bir kader mi yoksa seçimlerimiz
mi taşır bizi o istenmeyen durağa? Tüm bu sorulara yanıt ararken Güneş aslında gerçek aşkın nasıl olması
gerektiğini de öğreniyor geride bırakarak yalan sevdaları gelip geçici hevesleri... Ne de olsa Bazı Aşklar
Yenik Başlar...
Günümüz insanının aşkla imtihanı kendi öykülerinizi sorgulatırken sizi içsel bir yolculuğa da çıkaracak...