Adının içinde ekspres geçtiği halde bindiğimiz tren neredeyse bütün istasyonlarda duruyormuş. Tabii ki Karasu'da da duracak. İlçeye gidiyor olma sebebim Karasu Belediye Başkanı'nın özel davetiydi ama aslında gerçek neden sürekli rüyalarıma giren bu kasabaya derin bir çekim hissediyor olmamdı. Uzun süre geceleri uykuya her dalışımda hep aynı rüyayı görüyordum. Rüyamda bu ilçenin sokaklarında çocuklu kadınlı kalabalıklarında dolaşıyordum. Hani olur ya rüyada söylenmeyen ama bildiğiniz şeyler vardır. İşte onlardan biri düş eminliğimle bu kalabalığın annemin akrabaları olduğunu biliyordum. Fakat nerede olduğumdan haberim yoktu. O esnada kıvırcık saçlı küçük bir kız çocuğu yanıma yaklaşıyor Karasu'dasın diyor tam ben ona bir şey söylemek isterken uykudan uyanıveriyordum. Anneme yıllardır sorduğum geçmişine ait soruların cevapsız kalması sürekli aynı rüyayı görmeme sebep oluyordu belli ki.
Kitapta yazarın altını latif kalemiyle çizdiği pek çok konu olsa da kalın puntolarla vurguladığı esas nokta "kadının gücü". Güçlü bir kadının kaç hayata dokunabileceğini o hayatları nasıl güzelleştirebileceğini sevgiyi nasıl domino etkisiyle yayabileceğini yazar o kadar güzel anlatmış ki; ve güçlü olmanın da kurban rolüne girmenin de zaman zaman bir tercih olduğunu...
Kübra Coşkun Yiğit