Edebiyat ve gazetecilik dünyasının kapısından erken yaşta giren Selahattin Enis piyasa romancılarının şöhret olduğu bir devirde natüralist bir kimliğe sahip eserleriyle kıyıda köşede kalmış görmezden gelinmiştir. Sanat hayatının ilk dönemini Birinci Dünya Savaşı'nın ve Mütareke devrinin İstanbul'u kasıp kavuran korkunç sefaleti ve karanlık günleri içinde geçiren Selahattin Enis'in romanlarında sefahat içinde yaşayan çevrelere karşı öfkesinin izleri çok açıktır.
Selahattin Enis Orta Malı romanında bir yandan Birinci Dünya Savaşı ve Mütareke'den sonra Türk toplumunda görülen yozlaşmayı Fikriye adındaki evli bir kadının Şişli'nin yüksek sınıfına dâhil olma uğruna bir hayat kadınına dönüşümü üzerinden tasvir ederken; diğer yandan savaşın neden olduğu sıkıntıları yoksulluğu yeni türeyen savaş zenginlerini ve vurguncuları Zolavari bir üslupla eleştiriyor.