Kur'an-ı Kerim nazil olmaya başladığı andan
itibaren Müslümanlar onu dini inanç ve
ibadetlerinin temeli genel ya da özel
davranışlarının rehberi olarak kabul etmişlerdir.
Dolayısıyla bu derecede önemi hâiz olan bu
kutsal kitap metin ve manası yönünden her
zaman titiz çalışmalara konu olmuştur. Kur'an-ı
Kerim'in metniyle ilgili pek çok çalışma
alanlarından biri de onun kıraati yani okunuşu
konusudur Kıraat ilmi Hz. Peygamber ile
başlayıp günümüze kadar devam eden İslâmi
ilimlerin en önemlilerindendir. Bu ilim
batılıların iddia ettiği gibi Kur'an'ın tahrif
olduğunu değil onun entelektüel sanat zevkini
bünyesinde muhafaza ettiğini gösteren
delillerden birisidir. İlk devirlerde başlayan ve
daha sonra Kur'an-ı Kerim'in korunmasına
yönelik bir ilim dalı haline gelen kıraatle ilgili
olarak Müslüman ilim adamları pek çok önemli
eserler te'lif etmişlerdir. Öte yandan kıraat
farklılıklarından hareket eden batılı bilim
adamları Kur'an-ı Kerim'e haksız tenkitler
yöneltmektediler. Bu sebeple kıraat ilmi İslâmi
ilimler alanındaki canlılığını sürekli korumuştur.