"Deleuze'ün Bergsonculuğu her şeyden önce dünyayı unutmaya dayalı umutsuz felsefelere karşı yaşamla kavramı birleştirmeye yönelen sevinçli felsefeler yaratmaya çağrıdır. [...] Deleuze'ün felsefe tarihçiliği olumlayıcı felsefeye bir övgü bu yönde felsefe yapmaya bir çağrıdır. Deleuze'ün yorumlarının gösterdiği gibi aynı bileşenler Bergson'da kesin felsefeyi Spinoza'da bilgeliği Nietzsche'de 'şen bilgi'yi ortaya çıkarmak için farklı düzenlemelerle yeniden bir araya gelirler. Ama Deleuze'ün felsefe tarihçiliği aynı zamanda felsefe tarihinin keskin bir eleştirisidir de. [...] İktidarını insanların hınçları üzerine inşa eden ikiyüzlü politikacı dünyayı olumlamaktan aciz din adamı ölü kavramlarla iş gören sıkıcı akademisyen... [...] Dünyayı ve karşısındakini hiçe sayan olumsuzlamaya dayalı tüm bu figürlerden uzakta Deleuze'ün felsefesi dünyaya evet deme yönünde bize yapılmış bir çağrıdır. Deleuze'ü okudukça filozof olabileceğimizin farkına varırız."
Hakan Yücefer