Tasarım insanlarla diğer türler arasında yeni sosyalleşme biçimleri ortaya çıkarabilir mi?
Tasarım krizle karşı karşıya olan küresel endüstriyel modele alternatif bir direniş inşasında nasıl bir rol oynayabilir?
Daha sürdürülebilir yarınlara çıkan yolları oluşturmak için ne yapabiliriz?
İklim krizinin aciliyeti ve COVID-19 pandemisiyle tüm dünyaya yayılan toplumsal yoksunluk hâli sürerken geliştirilen bu kitap tasarıma empati üzerine temellenen yeni bir rol biçme arayışındaki fikirleri ve projeleri bir araya getiriyor. Tasarım burada duygulanımların ve izlenimlerin aracısı olarak esas amacı özen göstermek olan bir pratik şeklinde sunuluyor. Tasarımcılar bizi hem birbirimizle hem de etrafımızdaki dünyayla diğer türlerle toprakla suyla hatta kâinatla bir araya getirmek üzere duyusal diplomatik bazen de tedavi amacı güden işlevleri benimsiyor. Okurlar bu kitapta etraflarındaki dünyayı yeniden yorumlamak onunla yeniden bağ kurmak için yeni fikirler ütopyacı öneriler aynı zamanda da pratik çözümler bulacak. Yiyecekleri hem insanlar arasında hem de insandan fazlasıyla ilişki kurmaya dönük önemli bir etkileşim mecrası olarak ele alan tasarımcılar bilinçli olarak çok ölçekli bağırsaklarımızda yaşayan görünmez mikrobik canlılardan tarımsal faaliyetlerin dönüştürdüğü engin peyzajlara dek uzanan âlemlerde faaliyet gösteriyor. Birden fazlası için tasarım sadece ortalama kullanıcıyı ya da müşterileri değil herhangi bir tasarım sürecine özgü pek çok bileşeni ve karmaşık engelleri hesaba katıyor.