Bu çalışmanın amacı Osmanlı Ermeni toplumunun başlangıcı 18. yüzyıl ortalarına kadar giden anayasal evriminin incelenmesidir. Bu evrimi incelemenin Osmanlı İmparatorluğu'na ilişkin çalışmalada çoğu kez göz ardı edilen bir konunun Osmanlı'nın gayrimüslim tebaasını yönetme sisteminin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacağını umuyorum.
Ermeni milletinin geleneksel yapı ve kurumlarının Batı uygarlığından etkilenmesi 19. yüzyılda olmuştur. Fransız siyasi düşüncesinin ülkeye girişi Katolik ve Protestan misyonerlerin faaliyetleri ve Osmanlı Devleti'nin Tanzimat döneminde dış baskının da etkisiyle değişik çabaları var olan Ermeni halk hareketi için belirleyici dürtüler olmuşlardır.
Bu kitaptaki tartışma İstanbul'daki Ermeni toplumunun tutucu soylularıyla liberal orta sınıfı arasındaki ilişkiler sorununa odaklanmıştır. Çabalarımı Ermeni toplumunun iç yaşamını ve özellikle onu pek çok yönden etkileyen sekülerleşme sürecini incelemekte yoğunlaştırdım.
Ermeni milletinin bir dini-feodal yönetimden anayasal demokrasiye geçişi toplumun ruhban-soylu ve orta sınıf güçleri arasındaki karmaşık ilişkileri sergilemektedir. Bu nedenle belki de değerli bir örnek vaka oluşturur.