İletişim becerisi deyince genelde yalnızca konuşma becerisi anlaşılır. Oysa dinleme becerisi belki de konuşma becerisinden çok daha önemli bir beceridir. Konuşma daha doğru bir deyişle kendini anlatma becerisi bunun arkasından gelir. İletişimin temel koşulu şudur: Önce anlamaya sonra anlaşılmaya çalışmalıdır...
Kendini anlatmaya çalışırken de çoğu zaman çok konuşulur ancak eksik iletiler verilir. Bu kitapta eksik iletilerle eksiksiz iletilerin ayrımı ortaya konmaya ve eksiksiz ileti vermenin yöntemleri gösterilmeye çalışılmıştır.
Diğer çok önemli bir konu da edilgin ya da saldırgan olmadan kendini doğru ortaya koyma becerisidir. Yine bu kitapta edilgin ve saldırgan iletişim yöntemlerinin neler olduğu ve işe yaramadıkları gösterilmeye çalışılmış; kişinin kendisini doğru ortaya koyabilmesini güçleştiren etkenler ve kişinin kendisini doğru ortaya koymasının getirileri ve yolları gösterilmeye çalışılmıştır.
Son olarak sağlıklı iletişim kurmanın önündeki en büyük engel olan öfke duygusunun hangi düşüncelerden kaynaklandığı öfkelenmekten kurtulmak için ne gibi bir yol izlenmesi gerektiği aktarılmaya çalışılmıştır.