Gelişmiş ve Gelişmekte olan ülkeler için ekonomik büyüme her zaman iktisat politikalarının öncelikli amacı olmuştur. Ancak gelişmekte olan ülkelerin iktisadi büyüme amacının yanı sıra kalkınma amacını da gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Bu ülkelerde tasarruf yatırım ve sermaye birikiminin yetersizliği büyüme ve kalkınma için dış kaynağı zorunlu hale getirmekte ve borçlanma bir zorunluluk halini almaktadır.
Gelişmiş ülkeler tarafından daha az gelişmiş ülkelere sağlanan yardımlar ya da uluslarüstü finansal kuruluşlardan sağlanan krediler bu ülkelerin kaynak ihtiyacını karşılamada yeterli olmamıştır. 1970'li yıllarda önem kazanan finansal serbestleşme olgusu gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye girişlerini daha önce görülmemiş biçimde artırmıştır. Ancak bu durum aynı zamanda belli periyodlarla tekrarlanan finansal krizleri de gündeme getirmiştir. Bu çalışmada ekonomik büyüme borçlanma finansal serbestleşme ve kriz kavramları bir bütün olarak ele alınarak okuyucuya konu hakkında temel bazı bilgilerin sunulması hedeflenmiştir.