gençlik bir gökkaldıran portakalı
dalıp gidip turuncusuna
yollar dürerdin aşkla sen bir zaman
akdenizden ığdır ovasına değin
karlı dağ titreyişi sıcakta
sarıp sarmalardı kar çiçeği sözcüklerini senin
sevdiklerinin yaşlılığına da erdin
gökte güneş kararmış portakal
ölüm mü o yaklaşan
sanırsın dizlerinin dibine yayılmış bir duman
asıl böyle sevdada kal
incitmesin son üzümün ezilişi ağzında
bir soyulmamış portakal gibi
yuvarlanıp dursun aramızda zaman