Türkiye Komünist Partisi'nin tarihine tamamlandığında dört cildi dolduracak olan Parti Tarihi'nin ikinci kitabıyla devam ediyoruz. Artık yeni Türkiye'nin kuruluşu tamamlanmıştır. TKP oturmakta olan düzene karşı yürüttüğü mücadeleyi tutarlı bir strateji olarak tanımlamalıdır.
Bunun için bir dizi sorun eşanlı olarak çözülmeliydi. Kemalizm gericiliğe karşı mücadelesinde desteklenmeliydi. Ama aynı siyasi iktidarın sınıf karakteri açık olduğu gibi CHP emekçi halk kitlelerini devrim sürecinin dışında tutmakta son derece kararlıydı. Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin emperyalizmin anti-Sovyet huruç harekâtına katılmaması Sovyetler Birliği ve Komintern için kritik önem taşıyordu. Ama iktidarın emperyalizmle ve gericilikle uzlaşma eğiliminin karşısına TKP dikilmeliydi. Öte yandan Ankara komünist hareketi her tür baskıyla yer altına ittiriyordu. İşçi sınıfı ise hem zayıf hem deneyimsizdi...
TKP'nin stratejik arayışları ve çıkış denemeleri hep sürdü ve güçlü bir sonuç vermedi; Parti bir kalkışma örgütleyemedi... Ama TKP bu uzun tarihsel dönemde işçi sınıfının aydınların ve gençlerin örgütü olarak kimlik kazandı. Türkiye kapitalizmi Cumhuriyet değerlerine bir bir yabancılaşırken TKP laikliğin aydınlanmanın ve bağımsızlığın biricik sahibi olarak şekillendi.