Ekrem İmamoğlu
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Sevgili Dostlarım
Topkapı filmini izleyenler bilir İstanbul'un altmışlı yıllarını ne de güzel resmeder. Ben o filmi her izlediğimde İstanbul'a dair başka ayrıntılar bulurum. Galata Köprüsü Eminönü Topkapı Sarayı... Özellikle panayır ve yağlı güreş sahnelerinde öyle detaylar saklıdır ki. Hemen her yerde Türkiye ve Atatürk bayraklarını sunar size yönetmen. Hoş eğlenceli bir filmdir. İki Türk oyuncu Danyal Topatan ve Senih Orkan Türk istihbaratçıları oynamıştır. Filmde oynayanların hiçbiri artık hayatta değil. Onları minnetle saygıyla anıyorum... Filmde yabancı karakterlerden biri "Taksim'deki metro için Avrupa'nın en eski metrosu" der. Londra'dan sonra ikinci olsa da İstanbul'u öne çıkarma gayreti gösterir ve gönülleri ferah tutar bu film...
Niye mi anlatıyorum bunları? Çünkü bu ve bunun gibi filmleri tüm dünya izlemiştir de ondan. İstanbul'u dünyaya tanıtan filmlerdir bunlar. 1961 yapımı Tenten İstanbul'da Sean Connery'nin James Bond'u canlandırdığı 1963 yapımı Rusya'dan Sevgilerle Fikret Hakan'ın da rol aldığı 1969 yapımı Paralı Askerler yine bir James Bond filmi 2012 yapımı Skyfall yani Sağanak... Örnekler az sayıda değil çokça diyebilirim. Aralarında Gece Yarısı Ekspresi gibi Türkiye'yi karalayan filmler de var maalesef. Fakat şurası bir gerçek ki dünya sineması objektifini Türkiye'ye çevirdiği zaman tüm dünyanın ilgisi de buraya kayıyor. Ve İstanbul... İstanbul hiç şüphesiz dünyanın en fotojenik en güzel şehirlerinden biri. Doğal bir set âdeta. Yabancı film yapımcılarının vazgeçemediği büyüleyici bir şehir İstanbul...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak dünya sinemasından birçok yapımcıya yönetmene oyuncuya ve film ekibine kucak açmaktan onları ağırlamaktan mutluluk duyuyorum. Keşke daha sık gelseler ve daha çok film çekseler İstanbul'da. Bu konuda üzerimize düşen ne varsa yapmaya da hazırız.
İşte bu anlattıklarımı iyi bir araştırmaya döktü arkadaşlarım. Kitapta yer alan dokuz makale İstanbul'da çekilen yabancı filmlerin izini sürüyor ve dünya sinemasındaki etkilerini anlatıyor. Dünya Sinemasında İstanbul iyi çalışılmış bir başucu eseri. Zengin de bir görsele sahip. İBB Yayınları olarak bu konuyu araştırıp sunmaktan son derece memnunum. Ayrıca araştırmacılara da iyi bir kaynak olacağı kanısındayım.
İyi okumalar dilerim.
Sevgi ve saygılarımla
Sinematografı icat eden Lumière Kardeşler'in kameramanı Alexandre Promio'nun 1896'da
İstanbul'a gelerek kaydettiği birkaç dakikalık Boğaziçi ve Haliç görüntüleriyle başlayıp günümüze kadar uzanan süreçte "Dünya Sinemasında İstanbul" denilince muazzam bir toplam çıkıyor karşımıza. Sinema tarihi boyunca İstanbul; Boğaziçi'nden Adalar'a Sultanahmet'ten Yerebatan
Sarayı'na Kız Kulesi'nden Haliç'e dünya sinemacıları için doğal bir set oluşturuyor kamera karşısında bazen Batılı oluyor bazen Doğulu.
Elinizdeki kitap Batı'dan Doğu'ya açılan geniş ve renkli yelpazede yabancı sinemacıların
İstanbul'u konu edindiği beyazperde örneklerini değerlendiriyor; yönetmenlerin oyuncuların
yapımcıların İstanbul'a bakış açılarını yorumluyor. Kitapta yer alan dokuz makale; casusluk serüvenlerinden gizem dolu öykülere aşk ve romantizm dolu filmlerden komedilere İstanbul'un beyaz perdeye yansıma biçimlerini inceliyor yedi tepeli şehrimizin dünya sinema tarihinde bıraktığı izleri takip ediyor.
Tarzan'ın Kont Drakula'nın James Bond'un Tenten'in maceradan maceraya koştuğu; Greta Garbo'nun Peter Ustinov'un Melina Mercouri'nin Bernardo Bertolucci'nin Sophia Loren'in Burt Lancaster'ın Alain Delon'un Sean Connery'nin konuk olduğu; âşıkların buluştuğu ya da paha biçilmez mücevherlerin el değiştirdiği bir kent olarak İstanbul'un dünya sinemasına kattığı büyük değer ilk kez bu denli ayrıntılı olarak ele alınıyor.
Dünya Sinemasında İstanbul zengin görseliyle farklı ülkelerden sinema sanatçılarının İstanbul'a farklı bakış açılarını inceleyen İstanbul ve sinema sevgisini çoğaltan müthiş bir başvuru kaynağı.