Kültürel miras oluşurken toplumdaki değişimlere etkisi en belirgin olan ekonomik gelişmelerdir. Bu gelişmeleri sağlayan sanayileşme sürecinin takip edilebilmesi için kurumun kendi köklerine yönelmesi kurumsal tarihlerini anlatan müzelerini oluşturmaya başlamaları önem kazanmıştır.
Geçtiğimiz yüzyıl içinde şirket müzeciliği kendine has karakteri ile dünya müze birlikleri içinde önemli bir yer edinmiştir. Şirket müzeleri sahip oldukları doğal ticari niteliği kamusal fayda ile buluşturmakta ve zıtlıkların üstünden kamunun dikkatini çekmektedir.
Bu kitabın amacı; 18.yy'ın ikinci yarısında dünyada kurulmaya başlayan şirket müzelerinin sosyolojik ve ekonomik katkılarını ülkemizde hâlihazırda var olan şirket müzelerinin nasıl kullanabilecekleri şirkete ve topluma katacağı olumlu etkileri ve bu yolda adım atmak isteyen kurumlara yol göstermektir. Türkiye'de özel müzeciliğin hızlı bir şekilde gelişmekte olması sebebi ile şirket müzeciliğinin gerekliliğinin ve yapılabilirliğinin mümkün olabileceğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Şirket müzeciliği sadece tarihi eser kavramı kapsamındaki eserleri değil şirketi bugünkü durumuna getiren kendi tarihi eserini oluşturan ürünlerin eşyaların belgelerin fotoğrafların önemini gösteren müzecilik anlayışının gerekliliğini de göstermektedir.
Ülkemizdeki başarılı girişimcilerin tarih yazan fabrikaların nesilden nesle geçen şirketlerin kurumsal tarihlerini en kalıcı ve çarpıcı şekilde anlatacak ve yeni gelenlere yol gösterecek olan şirket ve marka müzeleri olacaktır.