"Felsefedeki normal dönemler felsefenin belirlenmiş ve uzlaşılmış bir tanımının olduğu filozofların kendi disiplinlerinin ve onun içerdiği görevlerin doğası hakkında genel bir mutabakata sahip oldukları zamanlardır. Devrimci zamanlar ise böyle bir tanımın olmadığı felsefeye ilişkin çelişen kavramsallaştırmaların olduğu zamanlardır. Bu tanımlara göre geç on sekizinci erken on dokuzuncu ve geç yirminci yüzyıllar normal zamanlardı. Bununla birlikte on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı devrimciydi. Çünkü bu dönem belirlenmiş ya da uzlaşılmış bir felsefe tanımının olmadığı disipline ilişkin çelişik birçok kavramsallaştırmanın olduğu bir dönemdi. Filozoflar kendilerine kendi disiplinleriyle ilgili en temel soruları sordular: Felsefe nedir? Ampirik bilimlerden nasıl farklılaşır? Neden felsefe yapmalıyız?"