Bir karanlık dönem yaşadı güzel yurdum. Kardeşin kardeşe pusu kurduğu hiçbir neden olmadan birbirini vurduğu halkı gıda kuyruklarında çile çekerken gencecik fidanların kırıldığı karanlık bir dönem.
İzm'lerin ezdiği emekçi global sermayenin saldırısına uğrayan ekonomi ve siyası akımların girdabına tutulan ülke gençliği öylesi bir karanlığa itildi ki haklı kim haksız kim. Ölen belli öldüren kim. Öyle bir oyun oynandı ki yetmişli yıllarda bu güzel yurdumda. Toplumun her kesimi figüran oyuncu edildi ama senarist kim yönetmen kim.
Düştüğümüz gaflet uykusundan 12 Eylül 1980 sabahı postal sesleri ile uyandığımızda bütün bu sorular da cevabını buldu. İğrenç bir kumpas ile kırmışız birbirimizi. Çoğumuz kodeslerde hem de tetik çektiklerimizle aynı koğuşu paylaşarak nadimi pişmanlık şarkıları ile avunduk Sağdan ve soldan darağacına giden yiğit canlar için hiç bitmeyecek acılarımızı yüreklerimize gömdük.