Felsefi Sosyolojik ve Tarihi Boyutlarıyla
Milli eğitim düşüncesi ve buna eşlik eden kanun olabildiğince nesnelci durumdayken yapılandırmacılık aksi bir yönde öznelliğe dayanmaktadır. Yapılandırmacılık düşünsel arka planındaki temel felsefi tercihleri nedeniyle sadece sınıf ortamıyla sınırlı bir öğrenme kuramı değildir. Bu durum beraberinde birçok çelişki getirmektedir ve gelecek nesilleri eğiten düşünce ve sistem açısından tehlikeler barındırır. Kendini hissettiren bu çelişkinin daha görünür kılınması bu çalışmanın mevcudiyet sebeplerinden biridir. Etraflıca analiz edilmesi gereken yapılandırmacılık ve millî eğitim düşüncesi arasındaki tezatların anlaşılması her ikisinin de içeriğinin felsefi sosyolojik psikolojik ideolojik ve tarihsel gelişmeler doğrultusunda kısaca bütünsel teorik yönüyle ele alınmasını gerektirmektedir. Böyle bir inceleme felsefi düşüncenin bütünü değerlendirebilme özelliği sayesinde hayata geçirilebilir.