Anlam arayış serüveni yolculuklara çıkarır insanı... Modern insan kimi zaman yalnızlık koridorlarında umutsuzluğun girdabıyla boğuşur. Kimi zaman da umudun ışığıyla yükselişe durur. Gelgitlerinde kendini varlığı ve "Aşkın Olan"ı arar. Kendini gerçekleştirmeyi varlığı bir bütün olarak anlamlandırmayı ve yüreğinin derinliklerindeki Aşkın Olan'ı içkinleştirmeyi arzular. Bu tecrübeler yaşantı kılınırken "hakikaten bir çıkış yolu var mı?" ya da "kişinin kendisiyle benliği arasında olan..." onu nerelere taşır? soruları beliriverir zihninde. Arayışın sorularla yol aldığı bu boyutta insanın umuda olan özlemi baş başa kaldığı yalnızlığın niteliği ve yaşadığı dinin derinliği umudunu/umutsuzluğunu yalnızlığını/tekbaşınalığını ve dindarlığını betimleyebilecek bir cevap olacaktır.
Yalnızlığıyla baş etme ve umutsuzluğunu aşma gayretinde olan birey anlamlı birlikteliğin ve umudun imkanlarını aramakta. Bu imkânı bazen bir bakışta varlığın yükünü çeken bir kelimede; bazen de metafizik bir tecrübede bulmaya ve buradan kocaman anlamlar üretmeye çalışmakta. İmkanı ve tükenişi barındıran bu hal pozitif bir anlam bulmak ya da insanın ruhunu acıtan bir nitelikten sıyrılıp huzura ve umuda yol alabilmek için dine yönelir. Bu noktada modern insanın insanlık onuruna saldırısı olan intihar gerçekleşebileceği gibi anlamın ve umudun doyuma erdiği yeni bir arınma da olabilir... Anlama ve umuda...