Karıncaların Günbatımı Yalnızlar Meteliksiz Âşıklar romanları nihayet Türkçede de büyük bir heyecanla okunan Zaven Biberyan'ın özyaşamöyküsü bir yazarın yaşamını ve yaşadığı zamanı en dürüst en çıplak en hakiki haliyle yansıtıyor. 1921 doğumlu Biberyan'ın 100. doğum yıldönümünde yayımlanan Mahkûmların Şafağı Biberyan'ın ömrünün ilk yirmi beş yılına çocukluğuna gençliğine 1930'ların ve 40'ların siyasi ve kültürel ortamına dair eşsiz bir tanıklık. İstanbul'da yaşama dair ayrıntılar ve insanlar hatta toplumlar arasındaki ilişkilerin tasviri bakımından oldukça zengin olan bu anlatı yazıyla ve edebiyatla daha çocuk yaşta tanışan Biberyan'ın usta bir yazara dönüşme serüvenini de görünür kılıyor. Türkiyeli bir Ermeni yurttaş olarak maruz kaldığı ayrımcılığın özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında yıllar süren Nafıa askerliği esnasında çektiği ıstırabın sonrasında Ermeni ve sol kimlikleri nedeniyle uğradığı kovuşturmaların hayatına ruhuna nasıl damga vurduğunu ayrıntılarla anlattığı bölümler de bu acıların Biberyan tarafından nasıl işlenerek edebiyat yoluyla benzersiz birer kara inciye dönüştüğünü düşündürüyor. Mahkûmların Şafağı'nı edebiyatına hayran olduğumuz yazarımızın iç dünyasına o çok katmanlı dünyanın kilitli kapılarına açılan bir kılavuz kitap olarak büyük bir sevinçle takdim ediyoruz.