Onun için hırsızlık kavramı diye bir şey yoktu ve ne zaman başı sıkışsa ya da acıksa hemen kendini dışarı atar bir şeyler araklayıp eve dönerdi. Hırsızlık çok başka bir şeydi. Mesela İkra için birilerinin gelip ondan nefret ettiğini söylemesi bir hırsızlıktı. Çünkü bir şeyler çalıyorlardı ondan. Umudunu ve sevincini söküp alıyorlar gibiydi. Bunlar bakıldığı zaman çok daha büyük ve telafisi olmayan hırsızlıklardı. Bir insandan eşyasını yiyeceğini ya da herhangi gereksiz bir şeylerini araklarsanız size hoş olmayan tepkiler verir ancak bir süre sonra unutulur gider. Ancak kendisine etki eden bir şey yaparak umudunu ya da sevgisini araklarsanız sizi asla affetmez ve gizli bir kin besler.
İşte İkra'da beliren en belirgin özellik buydu.