Elinizdeki bu kitap seher vakitlerinde gönül dostlarına gönderdiğimiz şiirlerden söz uçar yazı kalır fehvasınca geleceğe gönderilmiş mesajlardan oluşmaktadır. Genelde seher vakitlerinde kalpte ışık gibi parlayıp ortaya çıkan anlık fenomenlerin ürünüdür. Yani "Hadi oturup şöyle bir güzel şiir yazayım" iradesiyle yazılmış şiirler değil bunlar... Tamamen anlık bir anda ortay çıkan manalara harf ve kelime elbisesi giydirmekten ibaret bir keyfiyet bu...
Şair olmak kaygusu yok Şiir yazmak amacı yok
Birilerinin "Bravo"sunu beklemek yok
Nefsin dürtüsü övme yerme kaygusu yok
Duruş belirleme yön tayini yok
Zaman-mekân okuma kaygusu yok
Tatmin olma ve tatmin arayışı yok
Tefekkür ve akıl da yok Ama bir kalb var...
O kalbin içindeki "kalpsizlik" arkesi var.
Kapkara simsiyah bir kalpsizlik...
Boşluk ve hiçsizlik İşte ne geliyorsa...
O hiçlik bilinmezliklerinden çıkıp geliyor.
"Lux ex perennis" (Işık karanlıktan gelir)
"Yuhricuhum mine'z-zulümâti ile'n-nur"
"Allah'tır(cc) Nur'u karanlıklardan çıkaran"(el-Bakara2/257)