"Hararetle ısınmış sular aylar süren uykusundan uyanır. Çatlayan toprak hasretle suya sarılır. İşte o vakit toprakla su bir olur. Tohum tomurcuğa dönüştüğünde kurtuluş zamanıdır. Tüm fidanlar yeşerir! Yadacı! Yükselen suyu gördüğünde ışık yok olur. Haberci kuşlar ülkesine döner...
Taş artık ait olduğu kayayı arar. Şehrin içindeki şehir acıyla homurdanır. Yol ileriye doğru daralır. Sütun açıldığı vakit her yer karanlık olur! İki başlı derin uçurum kurtuluşu beklemektedir. Yerin altı da üstü de birdir! Şatıra artık başlar! Erlik bu oyunu iyi bilmektedir.
Vakit dolar. İkinci yüzyıl olmuştur. Yeşil sır şehrin içine girer. Karaser yani Erlik onu yanı başında beklemektedir... Her kim onu canı pahasına koruyabilirse ve Cebelek gibi aklını kullanırsa kurtuluşa erer. İşte o vakit düşler ülkesinin beyaz kadını görünür."