Orta Çağ Trabzon İmparatorluğu tarihin tuhaflıklarından biridir. VI. Haçlı Seferleri sonucunda kurulan Latin İmparatorluğu sırasında doğmuş varlığını Türklerin İstanbul'u fethinden sekiz yıl sonrasına kadar sürdürebilmiştir. Çöküşüyle birlikte Bizans'ın büyük imparatorluk ailelerinden birinin soyundan gelen Grekler tarafından yönetilen son bağımsız Grek devleti de ortadan kalkmıştır. Varlığını sürdürdüğü iki yüz elli yıl boyunca yüksek medeniyet seviyesine ulaşmış güzellikleri sayesinde prenseslerinin çok talipleri çıkmış limanları ticaret merkezleri hâline gelmiştir. Ancak tarihini incelemek kolay değildir. (...) Neredeyse bir kuşak önce Profesör Krumbacher "Trabzon İmparatorluğu'nun yeni bir tarihini yazmanın zamanı geldi." diye yazmıştır.
Bu kitap elde olan çeşitli dillerdeki bütün belgelerin incelenmesi sonucu bu görevi yerine getirme denemesidir.
(...)Yirmi bir imparator aralarından Bizans ve İznik'te olduğu gibi büyük asker ya da devlet adamları çıkmadıysa da Karadeniz'in bu uzak bölgesinde iki buçuk yüzyıl boyunca Helenizm'in meşalesini taşımıştır. Her devirde Grek toplumlarının laneti olan iç sürtüşmeler onun da gücünü tüketmiştir. Güçlü yerel aristokrasi kendi içinde bölünmüş imparatorluk ailesini baskısı altına almıştır çoğunlukla da oğullar babalarına karşı çıkmışlardır. Ancak günümüzde Helenizm'in Karadeniz'deki kökleri kurumuş olsa bile metropolitlik kilisesi Sultan Mehmet tarafından yıkılmış ve rahibi Atina'ya sürgüne gönderilmiş olsa dahi Trabzon İmparatorluğu geriye bakıldığında saygıyla anılmalıdır.
William Miller