Klasik Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden Alî Şîr Nevāyî (1441-1501) Türk edebiyatında ilklerin temsilcisidir. Edebiyatımızda ilk tezkire yazarı ilk hamse sahibi şairdir ilk edebî mektup örneğini de veren yine o'dur. Türkçenin ses bayrağını Farsça karşısında yükseltip Farsa yazmaya özenen gençlere Türkçenin güzelliklerini bilimsel kanıtlarla ortaya koyarak Muhakemetü'l Lugateyn (İki Dilin Karşılaştırması) adlı eseri kaleme alan da yine Nevāyî'dir. Onun şiirden resim ve hat sanatına tarihten dinî eserlere kadar çok çeşitli alanlarda kaleme aldığı otuza yakın eseri aynı zamanda çok yönlü bir sanatçı ve düşünür olmasının göstergesidir. Bu çalışma Alî Şîr Nevāyî'nin tasavvufî bir bakışla yazdığı şiirlerini ve şiirlerinde görülen bazı edebî özellikleri incelemek; en önemlisi de Timurlular devri Türkçesiyle yazdığı şiirlerini Türkiye Türkçesine aktararak genç kuşaklara ve alana ilgi duyanlara tanıtmak amacıyla kaleme alınmıştır. Onun şiirlerindeki hikmetli beyitleri insana dair edindiği tecrübeleri ve Allah aşkıyla dolu yüreğinin sesini günümüze taşımak ona olan borcumuzu ödemeye yetmese de denizde bir damla vazifesi görecektir.
"yazganda yüzüij mushafını kātib-i takdîr
ʻışk āyetini kıldı miniij şānıma imlā (BV:32/3)
takdirin katibi (Allah kaderin yazıcısı) yüzünün sayfalarını yazdığında aşk ayetini benim şanım için yazıya geçirdi "
diye yüzyıllar öncesinden seslenirken biz de onun şanına layık olabilmek için bu eseri AŞK'la kaleme aldık