Elinizdeki kitap İsviçre'ye göç etmiş olan Türkiye kökenli göçmen kadınların çalışma hayatına uyumu sürecinde emek piyasasına nasıl eklemlendiklerini içinde bulundukları koşulları nasıl anlamlandırdıklarını emek piyasasındaki karşılaştıkları temel sorunları ve bu süreçlerden nasıl etkilendiklerini ortaya koymaktır. İsviçre'de bulunan Türkiye kökenli on dokuz göçmen kadın ile nitel araştırma yöntemi kapsamında derinlemesine mülakat gerçekleştiren İlknur Erdoğan elde ettiği araştırma verilerini özellikle sosyal ilişkiler ağı kuramı aracılığıyla mercek altına alıyor ve bu verilerden hareketle göçmen kadın işgücü göçünün farklı bir örneğini ortaya koyuyor. Uluslararası göç: Türkiye'den İsviçre'ye zorunlu göçün bir yansıması olarak aile birleşimi göçü ile gerçekleştirilen göçmen kadın işgücü göçü kadın göçmen işçilerin deneyimlerini içeren bir süreçtir. Göçmen kadınların gelmiş oldukları görünür refah seviyesi en yüksek olan ülkeler arasında görülen İsviçre'de çalışma ve sosyal hayatlarında maruz kalınan dışlanma ayırımcılık ırkçılık ötekileştirme dikkat çekmektedir. Bu deneyimler bir arada düşünüldüğünde İsviçre'de "görünür olmayan bir dışlanmanın" anlatılabilir olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede özellikle dil ve eğitim gibi göçmenlerin gelecekteki hayatını etkileyecek(kolaylaştıracak) olan alanlar üzerinde durulması ve bu konuda daha titiz çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bu açıdan göçmen kadınların dil engelleri ve kültürel adaptasyona bağlı olan sosyal uyumları için işbirliği sağlanmalıdır.