21. Yüzyılın başlangıcında dünyayı etkisine alan en önemli sorunların başında ekolojik kriz olgusunun geldiği bilim çevrelerince daha yüksek sesle dillendirilmektedir. İnsanların eliyle var ettikleri iklim değişikliklerinin ve ekolojik felaketlerin birçok sosyal sorunu da tetiklediği gün gibi ortadadır. Uluslararası göçlerin küreselleşmenin toplumsal eşitsizliklerin tahrip olan doğanın artık ilaçsız ürün vermeyen toprağın kirlenen denizlerin giderek artan kuraklığın insanlık ailesini olumsuz bir sürecin içine soktuğunu söylemek mümkündür. Bu durumla mücadele ulus devletlerin yanı sıra ulus üstü organizasyonların daha işlevsel olması gerektiği yönünde de bir tartışma alanı açmaktadır. Özellikle son yıllarda Covid 19 pandemisi dünyada sağlık başta olmak üzere ekonomik sosyal ve sektörel alanlarda çok ciddi sorunların yaşanmasını beraberinde getirdi. Ekolojik krizin sonuçlarıyla birlikte ele alınan pandeminin ağır faturası insanlara çeşitli şekillerde yansırken sağlık sistemlerinin özel ve kamu kurum ve kuruluşlarının ekonomik birimlerin ailelerin bireylerin ulus devletlerin vb değişik alanlarda sorunlarla yüzleştikleri bunları çözmek için ise stratejiler geliştirdikleri görülmektedir. Bu çalışma da ekolojik sorunlar pandemi ve sosyal ekonomik boyutları ekseninde bir okuma olanağı sunmaktadır.