Hazırlamış olduğumuz Farsçaya Giriş kitabı her şeyden önce bir bakış açısı denemesidir. Alanın uzmanları tarafından yapılmış değerli çalışmalar elbetteki az değildir. Her tür metin farklı yöntemler uygulanarak kavranabilir. Dil öğrenimi de mutlaka öyledir. Gramer dilin mantığa hitap eden mekanik yönünü teşkil ettiği için matematiksel formüller ve çözümlerle karakterize edilebilir. Semantik yani anlambilimsel tarafı ise daha çok tasarruf edilirken ortaya koyduğu yapıdır ki dil kendini bu yapı içinde geliştirir ve genişletir. O halde dilin kavranabilirliği bünyesindeki bu özellikleri tanımakla sağlanabilir. Farsça Hint-Avrupa dil ailesindendir. Dolayısıyla Türkçenin dahil olduğu Ural - Altay dil ailesinden oldukça farklı bir yapı arz eder. Fakat tarih siyaset din kültür ve toplumsal yapı bu iki dili çoğu defa yan yana getirmiştir. Anadolu sahası Osmanlı Edebiyatı metinleri dikkate alınınca bir çok eserin Farsça yazıldığı gözlenir. Türkçe yazılan eserlerde bile kelime bilgisi yanında Farsça cümle bilgisinin metin çözümlemeleri için vazgeçilmez olduğu görülür. Zira bir mısra veya cümlede geçen kelimelerin bir çoğu Türkçe olsa bile söz diziminin belki dönemin kültürel hayatında okunan Farsça eserlerin veya Arap ve Fars toplumunun imparatorluk tebasının bir kısmını teşkil etmesi münasebetiyle sentaksın (cümle düzeninin) zaman zaman Türkçe olmadığı görülür. İşte bütün bunlardan hareketle hazırlanan bu eser Klasik Türk Edebiyatının anlaşılmasına bir katkı sağlamak gayesine hizmet eder. Eser işlevsel gramer özeti çeviri ve Türkçe-Farsça mukayeseli tahlil çalışması olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır. Gramer bölümünde kullanımı yaygın ve fonksiyonu özel olan unsurlar üzerinde yoğunlaşıldı. Çevirinin nesir bölümüne edebî bir çeviri beklentisiyle bakılmamalıdır çünkü mümkün olduğu ölçüde her lafza kendi kuruluş (oluşum) mantığı içinde bir karşılık bulmaya çalışıldı. Mensur metinler üzerinde yapılan tahliller; kelime (morfolojik) ve cümle yapısı (sentaks) olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Eserin sonunda yer alan şiir çevirilerindeyse metnin orijinalindeki şiiriyeti muhafaza edebilmek gayesiyle hareket edildi.