Kusurlu bir sikke elden ele keseden keseye geçerek bütün Roma'yı nasıl dolaşır?
Hikâyeyi hikâyeye yolu yolcuya rüyayı rüyete yedi kişiyi erdemli bir köpeğe nasıl bağlar?
Gölgelerin mağarasına dönen haberci her defasında niye taşlanır?
Kehribar Geçidi MS 300'lü yıllarda İmparator Diocletianus Roma'sında bu sorulara cevap arıyor.
Okuyucularını Forum'un Colosseum'un Senato'nun Tiber ırmağının Şifa Tapınağı'nın sonradan kaybedilmiş veya hiç edinilmemiş özgürlüklerin hitabetin yazmaların lâhitlerin şifalı otların kurtların kuşların dağların en dehşetli dövüşlerin toga picta'nın ve dikenli deniz salyangozlarının arasında uzun bir yolculuğa davet ediyor.
Berrak fakat derin dili karakterlerinin canlılığı olaylarının sürükleyiciliği dönemsel detaylarının zenginliği can yakıcı meselelerinin her daim geçerliliği ile tarihin özel bir noktasından çekip çıkarılmış olsa da evrensel insanlık hallerine dair söyleyecek sözü olan destansı bir başyapıt. Sekiz yıllık bir emeğin sonucu.
"Sanki ölmüşüz de bu dünyadaki günlerimizi anarak konuşuyoruz seninle. Sanki bu dünyadaki yaşamımız bitmiş de biri bütün dertlerimize dönüp şöyle bir bakalım diye omuzumuzu okşar gibi. Bitti artık geçti der gibi."