İnsanın barındırdığı farklı imkânların çağlar içinde büyük bir şiddetle bastırılmasıyla vardık bu çöküş ânına karşı karşıya olduğumuz ekolojik krizi yaratan sınıfsız tahakkümsüz arı haliyle soyut insanlık değil.
Bu çöküşte en büyük sorumluluğu taşıyan kesimler ise bedeli hâlâ en az sorumluluğu olanlara yıkmaya çalışıyor.
"Yüksek gelirli ülkelerin aşırı enerji ve malzeme kullanımını azaltması gerekiyor hızla yenilenebilir enerjiye geçmemiz gerekiyor kesintisiz büyümedense insanların mutluluğuna ve ekolojik kararlılığa odaklanan bir post-kapitalist ekonomiye geçmemiz gerekiyor.
Ama bundan fazlasına ihtiyacımız var yaşayan dünyayla ilişkimizi düşünmenin yeni yollarını bulmalıyız" diyor Jason Hickel.
"Küçülme karşımızdaki zorluğa yaklaşmanın bir yolunu sağlıyor. Toprağın halkların hatta zihinlerin sömürülmekten kurtarılması anlamına geliyor.
İnsanların şeyleştirilmemesi işin ve yaşamın gereksiz yüklerinden arındırılması ekolojik krizin dindirilmesi anlamına geliyor. Küçülme daha az almakla başlayan bir süreç.
Ama sonunda çok geniş bir ihtimaller denizine açılıyor. Bizi kıtlıktan bolluğa kaynak sömürüsünden yenilenmeye tahakkümden mütekabiliyete yalnızlıktan ve ayrılmadan yaşam dolu bir dünyayla bağ kurmaya doğru götürüyor.
Cesaretimizi toplayabilirsek farklı bir gelecek yazmak ellerimizde. Ya her şeyi kaybedecek ya bir dünya kazanacağız."