Hikâyemiz 13 Şubat 1352 tarihinde Galata ve Sarayburnu arasında Cenova ve
Venedik donanmalarının savaşıyla başlıyor. Akdeniz'in uzak ucundan gelen
Aragon gemilerinin ve bu suların ev sahibi Bizans donanmasının Venedik'le
ittifak yaptığı Osmanlılar'ın ise Cenova'yı destekledikleri bu savaş gün boyu
sürüyor. Savaşın en kızıştığı saatlerde Üsküdar açıklarında beklemekte olan
Cenova hazine gemisi Scirocco (siroko) belki Bizanslılar'ın püskürttüğü Rum
ateşinin belki de Osmanlı okçularının sebep olduğu dost ateşinin sonucu
yanarak batıyor. Ambarında taşıdığı göz kamaştıran bir hazine böylece
Boğaz'ın derin karanlığında kaybolup gidiyor. Gerçek olan hazine asırlar içinde
bir Boğaz efsanesine dönüşüyor.
Nihayet hazinenin yeri en sonunda bulunur ve ardından Boğaz'da bir define avı
başlar. Defineden pay verme vaadiyle gözleri boyanan yiğit dalgıçlar aslında
ölüme mahkûm edildiklerinden habersizdirler. Bir yanda İtalyan donanmasının
en yeni savaş gemilerinden birisi ve İtalyan
komandoları diğer yanda SAT'lar Sahil Güvenlik
Deniz Polisi ve İstanbul Emniyeti de bu serüvene
dâhil olunca Boğaz'da sadece define değil bir de
insan avı başlar.