İslâm medeniyetinin kurucu unsurlarından biri olan hadisler Müslüman toplumun sadece dinî hayatını şekillendirmekle kalmamış aynı zamanda edebî metinleri de etkilemiştir. Bu doğrultuda Hz. Peygamber'in şefaatine ulaşma düşüncesiyle telif veya tercüme yoluyla hazırlanan kırk hadis geleneğinin bir neticesi olarak rivayetler iktibas sanatıyla şiirin içinde ya doğrudan kullanılmış ya da rivayetlerin tercümeleri nazma çekilmiştir. Osmanlı döneminde özellikle iletişimin odak noktasında bulunan şairler farklı türlerde ortaya koydukları çalışmalara ilave olarak kırk yüz ve bin hadisler şeklinde manzumeler de inşa etmişlerdir. Böylece Türk-İslam Edebiyatında hadis şiir ilişkisi farklı bir boyuta taşınmış ve dinî metinlerin edebî incelikle buluşması sağlanmıştır. Eser; Osmanlı şairlerinin kaleminden Hz. Peygamber'e nispet edilerek manzume hâline getirilen kırk yüz ve bin hadislerdeki rivayetlerin tespit tahrîc ve tahlillerini içermektedir. Ayrıca şairin zihin dünyasında yer alan dinî örfî ve ahlâkî tasavvurların rivayet tercihlerine etkisini araştırmakta ve bu doğrultuda hadislerin nasıl anlamlandırıldığı sorusuna cevap aramaktadır.