1830'larda İstanbul'da yaşayan İtalyan gazeteci ve diplomat Antonio Baratta o yılların
İstanbul'unu semt semt detaylı bir şekilde aktarıyor. Yazar olağanüstü gözlem gücü sayesinde şehir hayatı ve Türklerin örf-adetleri konusunda da oldukça canlı bir tablo çiziyor.