Bilimsel bilgi biricik hakikat midir? Yoksa bilimsel gerçek olarak kabul ettiğimiz şeyler hakikat olarak işaret edilen şeyin sadece bir parçası mıdır? Bu ayrım yapıldığı anda anlam dünyamızı oluşturmada bilimin tek başına ne kadar söz sahibi olduğu tartışmaya açılmış olur ve bilimsel bir dünya görüşünün ne ifade ettiği sorgulanmaya başlanır. Bu durumda bazı soruların cevaplanması beklenir. Bilim her şeyi açıklar mı? Bilimin geleceği hakkında hangi varsayımlarda bulunulabilir? Bilim din ve felsefe üçlüsünün tarihsel
seyrine ve şu andaki durumuna bakıldığında geleceğin dünyasında bilim dışında kalan alanların önemini kaybedeceği söylenebilir mi? Farklı dünya görüşleri bu soruya karşı nasıl bir tutum takınmaktadır? Bilim
gücünü ve değerini sadece bünyesindeki teorilerden mi almaktadır? Bu noktada bilim felsefesinin hiçbir
önemi yok mudur? Hatta bilimin ideolojisinden ya da ideolojik bakış açısıyla şekillenmiş bilimsel bir dünya
görüşünden bahsedilemez mi? Bu tarz sorulara verilebilecek her cevaba istinaden; geleceğin dünyasında din ve felsefeye gerek olup olmadığı din ve bilimin çatışıp çatışmadığı bununla bağlantılı olarak bilimin ateizmi temellendirmede güçlü bir koz olarak kullanılıp kullanılamayacağı gibi birçok meselede farklı yaklaşımlar ortaya çıkar.