Devletimizin kurucusu ve "çağdaş Türkiye" idealinin bayraklaşan sembolü Mustafa Kemal Atatürk'ün gerek hayatını gerekse düşüncelerini konu alan araştırmalar son yıllarda ciddi bir artış göstermiştir. Şüphesiz yapılan araştırmaların çokluğu bu büyük insanın hayatı ile ilgili bilgilerin ve düşüncelerinin geniş kitlelere ulaştırılması bakımından sevindirici bir gelişmedir. Fakat Atatürk "doğru" anlaşılıp kitlelere "doğru" anlatılmalıdır. Bunun için de çalışmaların "doğru" ve "sağlam" kaynaklara dayandırılması büyük önem taşımaktadır.
Bu kapsamda Mustafa Kemal'in "Atatürk" hâline gelmesinde ve onun büyük "dehası"nın oluşum sürecinde yaşananların belgelere dayalı olarak ortaya konulması Atatürk'ü anlamak ve anlatmak açısından şarttır. Şüphesizdir ki daha çocukluğunda başlayan ve sonraki yıllarda artarak devam eden âdeta hastalık derecesindeki "okuma tutkusu" ile "kitap sevgisi" dehayı besleyen en önemli kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır.
Atatürk hem okuyan hem de yazan bir devlet adamıdır. Kanaatimizce onu "büyük" yapan da bu özelliğidir. Vasıf Çınar'a söylediği sözlerden kendisinin de bu durumun farkında olduğu yani bu konuda bilinçle hareket ettiği anlaşılmaktadır.
Bu araştırmada onun dehasının oluşum süreçleri ve bu süreçlere etki eden etkenler incelenmektedir. Aile çevresi eğitim ve öğrenim çevresi yabancı dil bilgisi gazetecilik merakı okuma tutkusu özel kütüphanesi etkilendiği yazarlar şairler düşünce adamları ve yazdığı eserler belgelere dayalı olarak incelenmiş ve yorumlanmıştır.