YAŞAMINDA KENDİSİ OLARAK VAR OLAMAMIŞ BİRİ
DUYGU DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞLARIYLA YAŞAMI ÖZGÜRCE KUCAKLAYABİLİR Mİ?
"Dünya bazen kapkaranlık gözükür insan kendini yapayalnız ve değersiz görür bu duygular da yaşamın bir parçası. Bence sizin sizi anlayacak biriyle konuşmaya ihtiyacınız var."
Bu kitap gençlik yıllarımı temsil eden üniversite öğrencisi Timur ile yaşlılık yıllarımı temsil eden emekli psikoloji profesörü Yakup Bey arasında geçen sohbetlerden oluşuyor.
Sevdiği kızın kendisini önemsemediğini fark etmeyen Timur ona evlilik teklif eder. Sosyoekonomik düzeyi yüksek Nesrin kibarca "Sen ben denk değiliz" mesajını verir. Tesadüfen Timur'la karşılaşan Yakup Bey gencin yüzünden hüznünü ve yalnızlığını anlar ve ona isterse Sahaflar Çarşısı'ndaki kitapçı dükkânına gelebileceğini söyler.
Buluşmaya ve sohbet etmeye başlarlar. Bu sohbet içinde Timur kendi anlam verme sistemini değerler sistemini ezikliğinin kaynağını toplumla yaşamla ilişkisinin temellerini keşfetmeye başlayacaktır. O karşılaşmadan sonra Yakup Bey'le yaptığı sohbetlerde kültür robotluğundan şahsiyet olmaya giden bir özgürlük yolculuğuna çıkacaktır.
Bu kitapta karşılıklı saygı içinde olan iki insanın; yaşamını ilişkilerini kendi anlam verme sistemini keşfedişi yer almaktadır.
Sevgi mi özgürlüğe özgürlük mü sevgiye götürür? İç yalnızlığı gözlerinden okunurken sevdiğine evlenme teklif eden gerçek sevgiyi gerçek aşkı sorgulayan üniversiteli bir gencin biz bilinci içinde adım adım Gerçek Özgürlük'e varışının öyküsü.
Kendi yolculuğumuzu yapmak için buradayız; bu yolculukta kendimiz olabilme cesaretini bulmamız kolay değildir ama kendimiz olmadan yaşamımızdaki hiçbir şey anlamını bulamaz.