Bir zamanlar her nefsin ölümü tadacağı şu oyun ve eğlence dünyasında tüm mesele insan olmaktı. Suret-i beşer üzere doğmak değil hakiki manada bir insan ahlaklı ve kamil insan olmak... Bu nasıl mümkün olabilirdi ? Ölmeden önce ölünüz diye cevap verildi. Peki nasıl ölebilirdi insan ? Daha doğrusu nasıl ölmek gerekirdi ?
Yazar « Mecazî ölüm » fikrine dayalı ahlâk anlayışına ilişkin bir önsöz niteliğinde olan bu kitapta Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin görüşleri merkezinde ahlâkî mükemmellik ahlâkın kaynağı ahlâk bakımından yenilenme mutluluk kemal ve ahlâklanma gibi çeşitli konuları ele almaktadır. Bu çerçevede « ölüm etiği » tabiriyle zikredilen ahlâk anlayışının temel hususları ortaya konmaktadır. Aristotales Sadreddin KOnevi Yunus Emre Michelangelo gibi çeşitli isimlerin görüşlerinden de istifade edilen kitapta meseleler tasavvufî bir bakış açısıyla ama felsefece incelenmektedir.
İbnü'l-Arabîci Bakışla Ölüm Etiğine Prolegomena'da dile getirilen düşünceler yazarın başta kendi olmak üzere muhataplarında ahlâk yaratılmasına vesile olabilme talebinin ürünüdür.