"Ne kadar hamiyetli vicdanlı adam varsa birer birer
zindanlarda sürgünlerde mahvedildi. Artık hiç kimse ağız
açamaz söz söyleyemez oldu. Beş-on zalim yaktıkları
evlerle yıktıkları ocaklarla saraylar yaptırıyorlar gelirler
kuruyorlar. Fakat... fakat ötede millet mahvoluyor.
Memleketin serveti bitiyor mali itibarı düşüyor ahalisi
perişan oluyor... Nasıl söyleyeyim bilmem kısaca çöküşe
yaklaşıyor. (...) Birkaç müstebit zalimin elinde koca millet
âdeta oyuncak. Onları kırıp geçiriyorlar. Soyup soğana
çeviriyorlar. Fakat kimin ne haddine! Memlekette kanun
adalet insaf yok de de gör. Katiller gibi Taşkışla'larda
zaptiye hapishanelerinde seni senelerce inletirler. O derece
ki insanı dünyaya geldiğine Osmanlı doğduğuna pişman
ederler."
Müsebbib II. Abdülhamid istibdatına karşı ilk
kıpırdanışlardan biri olan Ali Suavi Vakası ve Jön Türk
muhalefeti çevresinde Zülfikar Efendi ailesinin uğradığı
yıkımı anlatan bir romandır. Balkanlarda kaybedilen
toprakların yol açtığı göçler ve sefaletin üstünde yükselen
II. Abdülhamid'in ceberrut istibdatının devrilmesinin
hemen ardından yazılan bir özgürlük çığlığı...